"En önemli ve en feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretle olur". Mustafa Kemal ATATÜRK
Türkiye’de ki Paleolitik dönem yerleşmeleri
Türkiye’de ki Neolitik dönem yerleşmeleri
Türkiye’de ki Kalkolitik dönem yerleşmeleri
Türkiye’de ki İlkçağ yerleşmeleri
Roma- Bizans Dönemi yerleşmeleri
Türkiye'de Yerleşmeyi etkileyen faktörler
Türkiye'de Yerleşmenin sınıflandırılması
Meskenler
TÜRKİYE'DE YERLEŞMENİN BAŞLAMA TARİHİ
Türkiye'de yerleşme izleri yaklaşık olarak 10-12 yıl öncesine gider. Dünya’daki ilk yerleşmeler incelendiğinde Orta Kuşak diye bildiğimiz ılıman alanlar ve akarsu kenarları öne çıkar. Türkiye de sözü edilen alanlar arasında yer almaktadır. İnsanoğlunun hikayesi Afrika’dan başlar ve oradan da Dünya’ya yayılır. Türkiye aynı zamanda bu göç yolları üzerinde kavşak olmuştur.
İnsanoğlunun tarihini araştıran bilim insanları insanlık tarihini çeşitli çağlara ayırmışlardır. Paleolitik Çağ, Mezolitik Çağ, Neolitik Çağ ve Kalkolitik Çağ gibi çağlar yazının icadından önceki dönemleri kapsadığı için tarih öncesi çağlar, M.Ö 3000'li yıllarda yazının bulunması ile de başlayan çağlara da tarihi çağlar denilmektedir.
Türkiye yukarıda sözü edilen çağların tümünde insanoğluna ev sahipliği yapmıştır. Bunu son yıllarda yapılan arkeolojik kazılarda görmekteyiz. Bu konuyu yani Türkiye’deki yerleşmeleri yukarıda belirtilen dönemlere göre inceleyelim.
Türkiye’deki Paleolitik dönem yerleşmeleri(M.Ö 800000-12000 Eski Taş Devri); Bu dönemde insanlar toplayıcılık, avcılık yapmışlar, ateşi bulmuşlar ve mağaralara yerleşmeye başlamışlar. Buzul dönemi devam etmektir. Türkiye’nin kuzeyi nispeten serin ama güneyi daha sıcak ve sık ormanlık. Bu iki durumun yanında yani hem sıcak hem de ormanlık olmasının yanında daha özel bir durumu var buranın. Kalkerli yapıdan dolayı oluşan mağaralar. Özellikle Göller Yöresi Anadolu’nun bu ilk misafirlerine bu üç imkanı da vererek ilk yerleşme yerlerinin oluşmasına imkan vermiştir. Antalya yakınlarındaki Karain Mağarası Beldibi Mağarası, Belbaşı, Çarkini ve Öküzini Mağaraları bunlara örnektir. Bunun yanında İstanbul’da ki Yarımburgaz Mağarası da ayrı bir örnek oluşturmaktadır
Türkiye’deki Mezolitik dönem yerleşmeleri(M.Ö 12000 -10000 Orta Taş Devri); Buzul Çağının sonuna doğru insanlar kuzeye doğru harekete geçmişlerdir. Hayvanları evcilleştirmeler başlamıştır.
Türkiye’de ki Neolitik dönem yerleşmeleri(M.Ö 10000-6000 Yeni Taş Devri); Anadolu’da Buzul Çağı sona ermiş, sıcaklık artmış ve insan daha geniş alanlara yayılmıştır. Bu dönemin en önemli gelişmeleri toprağın ve bitki tohumlarının keşfi olmuştur. Bunun sonunda tarım başlamış ve insanoğlunun ikinci devrimi de hayata geçirmiştir. Bilindiği gibi birinci devrimi ateşi bulmak olmuştur. Tarımla beraber konut yapımı da gündeme gelmiş ve önceleri sazdan kulübeler akabinde saz ve çamurdan kapıları olmayan üstü açık evler ve nihayetinde yana yana duvarları olan onlarca evin bir araya gelerek oluşturduğu köyler kurulmaya başlamıştır. Bu dönemin ilk köy şeklindeki yerleşme merkezleri Hacılar köyü(Burdur), Çatalhöyük (Konya), Çayönü (Diyarbakır), Aşıklıhöyük (Aksaray), Can Hasan (Karaman)
Türkiye’deki Kalkolitik dönem yerleşmeleri(M.Ö 6000 – 1200 Maden Devri); Bakırın kullanılması ile başlayan bu devirde mal birikimi olmuş neticesinde fazla malların değişimi ile ticaret başlamıştır. Bakır, tunç, demir madenlerinin ve diğer varlıkların uzak yerlere götürülüp satılması ticareti geliştirmiş ve mülkiyet artmıştır. Tüm bu varlıkların güvenliği için etrafı surlarla çevrili ilk site devletleri yayılmaya başlamıştır. İlk site devletlerine örnek olarak Alacahöyük (Çorum), Truva(Troy) (Çanakkale), Alişar (Yozgat), Kültepe (Kayseri) ve İkiztepe (Samsun)
Türkiye’deki İlkçağ yerleşmeleri(M.Ö 3200- M.S 375) Bu dönemde ticaret çok gelişmiş özellikle deniz taşımacılığına bağlı olarak Anadolu’nun batı ve güney kıyılarında güçlü site devletleri oluşmuştur. Milet ve Efes bu şehirlere öncülük etmişlerdir. Bu devletlerin yanında Anadolu’nun iç kısımlarından da site devletleri yayılmaya başlamış ve böylece Anadolu da ilk uygarlıklar dönemi vücut bulmuştur. Hititler(merkezi Hattuşaş), Frigler, Urartular, Lidya Krallığı bu dönemin önemli uygarlıkları olmuşlardır. Lidyalılar parayı kullanan ilk uygarlık olarak tarihe geçmişlerdir. Bu uygarlıklar kendileri arasındaki ticaret yapmakla kalmayıp dönemin başka bir uygarlık merkezi olan Mezopotamya’ya kadar(Perslerin başkenti Persepolis’e) giden tarihi Kral Yolu’nu yapmışlardır.
Roma İmparatorluğu Dönemi (M.S 375 e kadar) Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Anadolu’da bir çok yerleşim yeri kurmuş bazılarını da alt yapı olarak desteklemiştir. Ama en önemli yatırımlarını başkenti olan Konstantinapolis’e yani İstanbul’a yapmıştır. Bugün İstanbul’da Roma İmparatorluğu’na ait çok önemli eserler bulunmaktadır.
Bizans dönemi(Orta Çağ- M.S 375-1453) Özellikle 10. Yüzyıla kadar egemen olan Bizans İstanbul çevresinde gelişmiştir. 1071 yılından sonra Bizans devletinin zayıflamasıyla birlikte Türklerin Anadolu’da yerleşme dönemi başlamıştır.
Türkler Dönemi, Türklerin Anadolu’daki yerleşme aşamaları; önce ilk beylikler dönemi( Saltuklular, Danişmentliler, Mengücekliler, Artuklular ve Çaka Beyliği), Anadolu Selçuklu Devleti, İkinci beylikler dönemi, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti
* Yer Şekilleri * Sanayi
* Su Kaynakları * Ticaret
* Bitki Örtüsü * Ulaşım
* Jeolojik Yapı * Turizm
* Doğal Afetler * Madencilik
* Sosyal Ve Siyasal olaylar(iç-dış göçler)
* Tarım * Orman köyü
* Hayvancılık * Ova köyü
* Ormancılık * Vadi köyü
* Dokumacılık * Akarsu boyu köyü
* Balıkçılık * Deniz kıyısı köyü
* Madencilik
* Turizm şehri
* Kültürel şehir,
* Ticaret şehri,
* Liman şehri,
* Tarım şehri,
* Sanayi şehri,
* Maden şehri,
* İdari şehir,
* Dinî şehir
hazırlanmakta
ŞEHİRLERİN FONKSİYON DEĞİŞİMLERİ
ŞEHİRLERİN ETKİ ALANLARI
MESKENLER
MESKEN;İnsanların barınma, korunma, dinlenme ve çalışma gibi ihtiyaçlarını karşıladığı yapıların tümüne mesken denir.
Mesken tipleri bölgelere göre farklılık gösterir. Bunda bölgede yaşayan insanların sosyal ve ekonomik faaliyetleri ile bölgedeki doğal çevre koşullarıetkilidir.
Taş meskenler,en fazla Akdeniz Havzası’nda bulunan ülkelerde bulunur. Özellikle kalker, granit, bazalt, andezit gibi kayaçların fazla olduğu yerlerde bu meskenlere daha çok rastlanır.
Ülkemizde Akdeniz iklim bölgesinde, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’daki volkanik araziler çevresinde taşevlere rastlanabilir.
Ahşap mesken, ağaç malzemenin kullanıldığıve daha çok orman örtüsünün fazla olduğu kırsal yerleşmelerde görülür.
Bu tür meskenler, ekvatoral ve muson iklim bölgelerinde, ülkemizde ise Karadeniz iklim bölgesinde yaygındır.
Toprak meskenler, yağışın az ve sıcaklık farkının fazla olduğu alanlarda görülür. Buralarda mesken yapımı için ağaç ya da taş malzeme bulmak zordur. Bu yüzden kırsal yerleşmelerde en kolay mesken yapı malzemesi olarak toprak kullanılır. Kil, mil, balçık en çok kullanılan toprak yapı malzemesidir. Kerpiç evler, toprak evlerin en tipik örneğidir. Toprak meskenler dünyada karasal iklim bölgelerinde, ülkemizde ise
Orta ve Güneydoğu Anadolu’da yaygındır.
Betonarme meskenler; teknolojinin gelişmesine bağlıolarak tuğla, briket, çimento, çelik ve demir gibi malzemelerin kullanılmasıyla yapılır. Dünyada ve ülkemizde genellikle şehirlerde görülen ve doğal çevrenin etkilerinin en aza indirildiği mesken tipidir.
Video izle https://www.youtube.com/watch?v=xhd7mxHHYiw&t=13s
Konu sınavıhttp://www.suleymansen.com/FileUpload/op42022/File/ulkemizde_yerlesme_(1).pdf
Anasayfa