• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=100001891930624
  • https://twitter.com/Suleymanshen
  • https://www.instagram.com/ders.cografya
  • https://www.youtube.com/@cografyatvsuleymansen
Menü Başlıkları
Tanıtım/reklam




Takvim
Tanıtım-Reklam

Tanıtım/Bilgilendirme

Okullarda Kıyafet Serbestliğine Verilen Tepkiler

 

Öğrencilerin kıyafet yönetmeliği değişti!

Öğretim yılının tam da ortasında, ‘dünyanın neresinde kıyafet yönetmeliği değişir’ mi diye sakın kafa yormayın, çünkü böylesi bir “reform’a  şahit olmazsınız!
Başbakan Muhteşem Yüzyıl’la, gündemi değiştirir de bakanları ondan aşağı kalır mı?
Şimdi yine, eğitimin onca sorununu unutup, kılık kıyafeti konuşacağız.

Zaten istenen de bu değil mi?
Ama en komiği, kıyafete özgürlük getiriyoruz diye çıkartılan yönetmelikte, sınırlamaların, özgürlük getiren maddelerden çok daha fazla olması.
Peki iddia edildiği gibi serbest kıyafet eğitime özgürlük getirir mi?
Öğrenciler için serbest olan öğretmenler için de serbest olacak mı?
Çok daha önemlisi, önlüğü, formayı, tek tip kıyafeti zorunlu kılan gerekçeler ortadan kalktı mı?
Örneğin, artık zengin fakir ayrımı sona erdi mi?  Herkes istediği kıyafeti alabilecek ekonomik güce sahip mi? İsterseniz gelin önce sınırlamalardan başlayarak yönetmeliğe bir göz atalım, ondan sonra da yaratacağı etkileri hep birlikte irdeleyelim.

Sınırlamalar
Yönetmeliğe göre, ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık ve kıyafet serbest ama:
-  Öğrenciler; öğrenim gördükleri okulun arması ve rozeti dışında nişan, arma, sembol, rozet ve benzeri takılar takamaz,
-  İnsan sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve mevsim şartlarına uygun olmayan kıyafetler giyemez,
-  Yırtık veya delikli kıyafetler ile şeffaf kıyafetler giyemez,
-  Vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyemez,
-  Siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamaz ve giysileri giyemez,
-  Okul içinde baş açık, saçlar temiz ve boyasız olarak bulunur, makyaj yapamaz, bıyık ve sakal bırakamaz.

Nasıl giyinecekler?
-  Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri, yaş grubu özelliklerine uygun, temiz ve düzenli bir kıyafet giyer.
-  Öğrenciler, öğrenim gördükleri programın özelliğine göre atölye, işlik ve laboratuarlarda önlük veya tulum, işyerlerinde ise yapılan işin özelliğine uygun kıyafet giyer.
-  Öğrenciler, beden eğitimi ve spor derslerinde eşofman, diğer spor etkinliklerinde ise etkinliğin özelliğine uygun kıyafet giyer. Ancak öğrenciler tek tip eşofman veya spor kıyafeti giymeye zorlanamaz.
-  Kız öğrenciler, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur’an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilir.
-  Sağlık özrü bulunan ve bu durumu belgelendiren öğrencilerin özürlerinin gerektirdiği şekilde giyinmelerine izin verilir.
-  Özel gün, hafta ve kutlamalarda ders içi ve ders dışı faaliyetlerde kullanılmak üzere veliye mali yük getirecek özel kıyafet aldırılamaz.

Geçiş hükümleri
-  Yürürlükten kaldırılan hükümlerin uygulanmasına 2012-2013 öğretim yılı sonuna kadar devam edilir.
-  Öğrenciler, 2012-2013 ve daha önceki öğretim yılları için okul yönetimlerince belirlenen önlük veya okul üniformalarını 2013-2014 öğretim yılında giyebilir.

Dayatma yok ama!
Yeni yönetmelik her ne kadar öğrenciye “özgürlük“ getiriyor olsa da, veli inisiyatifi de hepten yok sayılmıyor:
“Öğrenciler, okul, sınıf ve şubelerde tek tip kıyafet giymeye zorlanamaz. Ancak, velilerin en az yüzde 60’ının muvafakatiyle, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel kurumlara ait okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde 4’üncü maddede yer alan sınırlamalara uyulmak kaydıyla, okul yönetimlerince okul kıyafeti belirlenebilir...”
Peki bu madde devlet okulları için geçerli olmayacak mı?
Özel okullara tanınan bu inisiyatif, devlet okullarına neden sağlanmıyor?..

Dünyadaki uygulamalar?
Dünyanın dört bir yanında serbest kıyafet uygulaması da var üniforma diye nitelendirilen formalar da. Ve istisnasız en iyi diye bilinen okulların pek çoğunda forma söz konusu. Çünkü eğitim bir anlamda disiplin demektir, kıyafet de onun tamamlayanıdır.
Türkiye’deki uygulamalarını da göreceğiz, en popüler okullar formadan yana karar alırlarsa hiç şaşırmamak gerekir.
Örneğin yabancı okullar, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da forma giymeye devam ederlerse özgür olmayacaklar mı?

Kravat ne olacak?
Ve bu süreçte en önemli sembollerden birisi olan kravat ne olacak? Görünen o ki kravatın da sonu geldi!..
Eğitimde kıyafeti tartışmaktan içeriğine bir türlü geçemedik. Dün türban tartışılıyordu, bugün önlük, kravat, forma. Ne dün, başlar örtüldü diye beyinler özgürlüğünü kaybetti, ne de bugün kıyafetler özgürleşti diye beyinler özgür olacak!
Sokakta herkes özgürce giyinebiliyor. Peki bu, özgürlük getirdi mi?..
Özetin özeti: Şekilciliğin ötesine ne zaman geçeceğiz?..

ABBAS GÜÇLÜ

Eğitimciler serbest kıyafet yönetmeliği konusunda görüş ayrılığına düştü. Kimine göre uygulama gelir düzeyi dengesizliğini okullarda daha net ortaya koyacak. Kimene göre ise daha özgür bir ortam yaratacak. Çocukların marka yarışına girmemesi gerektiğinin altını çizen eğitimciler, öğretmenler için de serbest kıyafet uygulamasının getirilmesini savundu

Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda kıyafet yönetmeliğini değiştirerek tek tip giyme zorunluluğuna son verdi. Öğrenciler artık okula giderken, belli sınırlar içinde, istediği elbiyesi giyebilecek.

 

Yönetmelik değişikliğini hurriyetegitim.com'a değerlendiren eğitimciler ise farklı görüşleri savundu. Serbest kıyafet yönetmeliğinin okullarda gelir dağılımındaki dengesizliği daha net biçimde ortaya çıkaracağını savunan da var, öğrencilerin daha özgür düşünmesine imkan sağlayacak bir adım olarak karşılayan da.

 

Eğitimciler ayrıca, öğrenciler için başlatılan serbest kıyafet uygulamasının öğretmenler için de geçerli olması gerektiğini savundu.

 

Kıyafet kendini ifade etme biçimidir

Cem Gülan (Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı): Her zaman kıyafetlerin serbest olmasına sıcak baktım. Öğrencilerin tek tip giyinmesine neden olmak, zevklerini köreltmek demektir. Bu da bana göre cinayettir. Çünkü kıyafet bir kendini ifade etme biçimidir. Serbestliği savunuyorum ama kıyafetler siyasi ifade içermemeli. Çocuklar giydikleri ile marka yarışına girmemeli. Şu zamana kadar zaten haftanın bir günü serbest bırakıyorduk. Yani nasıl giyinilmesi gerektiğinin eğitimini veriyorduk. Çocuklar her sabah aynı kıyafetle güne başlıyor. Bu böyle yıllarca sürüyor. Ama üniversiteye başlayınca çuvallıyorlar. Bu nedenle kararı yerinde buluyorum ama işin cılkını çıkartmamak lazım.

 

Öte yandan yönetmelik ile milletlerarası özel öğretim kurumlarında, yabancı ve azınlık okullarında okuyanlar dışarda tutuluyor. Özel okulları bu şekilde ayırmak yanlış. Velilerin en az yüzde 60'ı isterse kısmı saçma. Nasıl ki müfredat değişimi gibi birçok kararı velilere bırakmıyorsak. Bunu da bırakmamalıyız. Velilerin çoğu serbest kıyafet istemiyorum. Okul yönetimi ile yüz yüze kaldıpı zaman ne giydireceklerini şaşırdıklarını söylüyorlar, Masraflarının arttığını da belirtiyorlar. Biz, dernek olarak kararı yerinde buluyoruz. Ama özel okullar bir bütün olarak görülmeli. 

 

Öğretmenleri de kapsamalı

Gürkan Avcı (Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı): Öğrencilere belli sınırlar dahilinde istedikleri kıyafetleri giymelerine fırsat veren bu reformu destekliyorum. Sadece öğretmenleri de kapsaması gerektiğini düşünüyorum. Serbest kıyafet öğrencinin psikolojik gelişimi için gerekli. Öğrencilerimizin kendilerini rahat hissetmeleri, psikolojik gelişim süreçlerini sağlıklı geçirebilmeleri açısından kıyafet özgürlüğü önemli. Öğretmeninden öğrencisine belli sınırlar içinde istediği gibi giyebilmesi gerektiğini düşünüyorum. Artık bu militarist anlayışlardan kurtulmamız gerekiyor. Şöyle bir tez savunuluyor, "Forma gelir düzeyi farkını yansıtmıyor, okullarda disiplin oluşturuyor" deniyor. Öğrenci istediği marka saat kullanabiliyor, istediği marka ayakkabı giyebiliyor. Bunlar halihazırda serbest. Özgür bir okul ve demokratik bir eğitim sistemi istiyoruz. Bu anlamda Sayın Ömer Dinçer'i, bu reformundan dolayı takdir ediyoruz. Demokratikleşme, sivilleşme adına önemli bir adım. Ama öğretmenler adına da özgürlük istiyoruz. Kravat, saç, sakal gibi konularda belli sınırlar içinde özgürlükler tanınmalı. 

 

Okullar podyuma dönüşecek

İsmail Koncuk (Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı): Türkiye'de gelir dağılımında ciddi bir adaletsizlik var. Okul kıyafetlerinin serbest bırakılması birçok kişi tarafından bir yasağın kaldırılması olarak algınalıyor ama gelir adaletsizliği öğrencilerin kıyafetlerine bundan sonra çok net bir şekilde yansıyacak. Okullarımız podyuma dönecek. Yıllardır tartışılan bir konuydu. Öğrencilerimizin daha bağımsız düşünmesini sağlar iddiasında olan da var. Bunun ne getirip ne götürdüğünü hep birlikte göreceğiz. Ama ben kıyafet değiştirmekle kafa değişeceğine inanmıyorum. Öğrencilerimiz okula giderken "Ne giyeceğim?" kaygısı yaşayacak. Dikkati dağılacak. Bir de tabii şimdi okullarımızda ciddi bir güvenlik problemi yaşıyoruz. Dışardan gelen öğrencilerin ya da yabancıların farkı formalardan anlaşılıyordu. Şimdi bu denetimi yapmak da çok zorlaşacak. Okul idarelerinin çok ciddi önlemler alması gerekiyor. Var olan güvenlik problemi daha da artabilir. Kuran dersinde baş kapatılmasını normal görüyorum. Elbette Kuran okurken belli şartların oluşması gerekiyor. Ayrıca, madem böyle bir uygulama başlatılıyor devlet memurları, öğretmenler de serbest kıyafet giyebilsin. İsteyen kadın memurlar başörtüsü takabilsin. 

 

Öğrencilere bin lira yardım yapılsın

Veli Demir (Eğitim İş Genel Başkanı): Okullarda kıyafet serbest oldu, yönetmelik değişti. Ama detayları okuyunca, bu düzenlemelerin iktidarın duruşunu yansıttığını görüyoruz. İmam hatiplerin dışında artık seçmeli din derslerinde de öğrenciler başlarını kapatabilecek. Yani bazı derslerde açık kalacak çocuğun başı, bazılarında kapalı. Bu durum pedogojik açıdan doğru değil. Yine yönetmelikte kolsuz giyilemez denmesi de ilginç. Sıcak bölgelerde okuyan çocuklar ne yapacak? Öte yandan yırtık kıyafet giyilemez deniyor. O zaman devlet öğrencilere yardım yapılmalı. Öğrenci başına en az bin lira vermeli. Formanın amacı tek tip öğrenci yetiştirmek değil. Herkesin öğretmenin gözünde eşit olmasını sağlamak. Gelir düzeyinin eşit olmadığı bir ülkede, çocukların kıyafetlerinin eşit olmasını beklemek saçma. Bu durumda yoksulluk manzaraları ortaya çıkacak.

Gelir farklılıkları sınıf içine taşınacak

Enver Önder (Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER) Genel Başkanı):


Yönetmelik değişikliğinin demokratikleşmenin, çocuklara kendilerini özgürce ifade edebileceği bir kanal açma derdinden kaynaklanmıyor bence. Yıllardır sürdürülen türbanla okula gitme, karma eğitimi engelleme, kız çocuklarının önünü kapatma gibi çağ dışı yaklaşımlara kanal açmak için böyle bir uygulama başlatılıyor. Düşünün ki, ayak parmakları ayakkabısından gözüken çocuklarla, markalı kıyafet giyenler aynı sınıfta oturacaklar. Bunların hepsi bizim çocuklarımız. Ama bu çocuklar biraya geldiğinde dikkatleri derslere, öğrenmeye öğrenciliğe mi yönelecek, yoksa birbiriyle yarışmaya mı? Ortaklaşmaya engel mi olacak? Buna dikkat etmek gerekiyor. Kıyafet ayrımı ile ailelerin gelirlerindeki farklılık boyutları sınıf içine taşınacak.

Tek tip kıyafet aydın despotluğuydu

Prof. Dr. Sami Şener (Sosyologlar Derneği Başkanı):


Bu adım demokratikleşme, sivilleşme, toplumun kendi iradesini saygı gösterme anlayışıdır. Tek tip kıyafet demokratik olmayan bir anlayışın ürünüydü, aydın despotluğu da denilebilir. ‘Ben her şeyi iyi bilirim, dolayısıyla siz daha iyi bilemezsiniz'. Toplumu dikkate almayan, toplumun iradesine fazla önem vermeyen, hatta toplumun bu işleri bilemediğini varsayan bir anlayış oldu. Bu anlayışın getirdiği bir örnekti.

KILIK KIYAM(F)ET TEREDDÜTLERİ.. Müfettişlerin Kıyafet Yönetmeliği Çekinceleri


NELER DEĞİŞTİ?
-Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık ve kıyafet serbest bırakıldı.
-Resmi devlet okullarında hiçbir şekilde okul kıyafeti belirlenemeyecek.
-Sadece özel okullarda velilerin en az %60'ının muvafakatıyla okul yönetimleri kıyafet belirleyebilir.
-Beden eğitimi derslerinde tek tip eşofman veya spor kıyafeti giyme zorunluluğu kaldırıldı.
-Sağlık özrü bulunan ve bu durumu belgelendiren öğrencilerin özürlerinin gerektirdiği şekilde giyinmelerine izin verildi.
-Özel gün, hafta ve kutlamalarda ders içi ve ders dışı faaliyetlerde kullanılmak üzere veliye malî yük getirecek özel kıyafet aldırılmayacak.
-Kız öğrenciler, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilecekler.
-Siyasî sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyaller giyilmeyecek.
-Öğrenciler okulun arması ve rozeti dışında nişan, arma, sembol, rozet ve benzeri takılar takmayacaklar.
-Öğrenciler vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyemeyecek.
-Yırtık ve ya delikli kıyafetler ile şeffaf(transparan) kıyafetler giyilmeyecek.
-Kız öğrenciler makyaj yapmayacak, saçları boyatmayacak; erkekler sakal ve bıyık bırakmayacak.
-İnsan sağlığını olumsuz etkileyen ve mevsim şartlarına uygun olmayan kıyafetler giyilmeyecek.
-Öğrenciler, 2012-2013 ve daha önceki öğretim yılları için okul yönetimlerince belirlenen önlük veya okul üniformalarını 2013-2014 öğretim yılında da giyebilecek.
-Bu yönetmelik AZINLIK okullarını kapsamayacak. Azınlık okulları Lozan antlaşması statüsünden dolayı kapsam dışı.

Başta eğitimciler olmak üzere Türkiye'de neler konuşuldu, neler söylendi?


OLUMSUZ BAKANLAR
-Türkiye buna hazır değil, veliler ve öğrenciler bu bilinçte değil.
-Gelir dağılımı dengesizliği fakir-zengin ayırımı doğurur.
-Mahmutpaşa'dan giyinen öğrenciler, Akmerkez'den giyinen öğrenciler şeklinde birtakım sözleri duyacağız (İsmail Koncuk-TES Başkanı).
-Çocuklar dersler yerine, “bugün ne giyeceğim” kaygısı taşıyacak.
-Öğrencilere taciz ve istismar olayları daha da artabilir.
-Tek tip kıyafet öğrencileri ayırt etmemizi sağlıyordu. Serbest kıyafetle güvenlik sorunları artacak.
-Hükümet gündem oluşturup eğitimin asıl sorunlarını örtmek istiyor.
-Bakanlık tribünlere oynuyor, seçmenine mavi boncuk dağıtıyor.
-Bunların asıl derdi kız çocuklarını yavaş yavaş kapatmak, başörtüsünü zorunlu yapmak.
-Okulların zaten geliri yok, kıyafetle ilgili gelir kalemlerini (eşofman, forma, gömlek..) de engellemek istiyorlar.
-Zengin çocukları karşısında fakir çocuklarının psikolojileri bozulacak, ezik büyüyecekler.
-Güvenlik sorunlarıyla birlikte okul personeli ve öğretmenlere karşı şiddet artabilir.
-Kalabalık okullarda öğrenci güvenliğini sağlamak çok zorlaşacak, her öğrencinin kimlik taşıması ve göstermesi gerekecek.
-Giyecekleri gömlek ve tişört kolsuz olmayacakmış, olsa ne olacakmış acaba?!
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizdeki okullarda çok güvenlik sorunları olur. Okullara sivil insan ve gençler rahatlıkla girebilir.

OLUMLU BAKANLAR
-Geç kalınmış bir karar, çoktan değişmeliydi.
-Dünyada gelişmiş hiçbir ülkede tek tip kıyafet kalmadı.
-Tek tip kıyafet, tek tip kafalar, fikirler oluşturur. İnsan doğasına ters.
-Veliler kitap derdinden kurtulduğu gibi, kıyafet derdinden de kurtuldu.
-Kıyafet zengin/fakir ayırımı doğurmaz. Tekstil ve kıyafetler ucuzladı. Zengin/fakir herkes kesesine göre giyinebilir.
-İmam Hatip okulları ve diğer tip okullarda kızların saçlarını kapayabilmesi çok iyi oldu.
-Çocuklar kendini daha özgür ve mutlu hissedecekler. Farklılık onların zihnini de zenginleştirir.
-Böylece kıyafet seçme ile ilgili velilerden gelen şikayetler azalacak hatta ortadan tamamen kalkacak.

Öğrencilere yönelik yeni kılık kıyafet yönetmeliği daha çok tartışmalara sebep olup, uzun süre gündemden düşmeyeceğe benziyor. Kısaca Kıyafet Yönetmeliği kıyameti koparacak, bu değişiklik tüm eğitim camiasında Devlet Memurları Kıyafet Yönetmeliğinde de değişiklik beklentisini çoktan doğurdu.
Kritik problemlerin yaşanmaması için okul yöneticileri ve öğretmenlerin ilk iş olarak yönetmeliğin tüm uygulama ayrıntılarını öğrencilere, velilere seminerler vererek anlatmaları gerekmektedir

 memurlarbiz

Hasan YÜKSEL
Müfettişler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

 

 

 



2831 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Belki bir gün...
Kendin için,ailen için, devlet için ve hatta dünya için daha da önemlisi insanlık için kendini çok iyi yetiştir, geleceğe iyi hazırlan. Zira bunlardan biri, belki bir gün sana ihtiyaç duyabilir. 
                                   Süleyman ŞEN
VİZYONUMUZ
Dünya'yı bilen, onu önemseyen, barışçıl bireyler yetiştiriyoruz.
MİSYONUMUZ
Görevimiz; rehberi bilim olan, araştıran, sorgulayan, öğrenen ve kendini gerçekleştiren, hoşgörü ve manevi değerleri yüksek, toplumsal çürümeye panzehir olmuş, insanlığın olgunlaşmasını hızlandıran, evrensel değerleri fark etmiş ve içselleştirmiş, yaşanabilir bir dünya taraftarı olan bireylerin yetişmesine katkı sağlamaktır.
Anket
Sizce okul başarısızlığının nedeni nedir?
Hava Durumu
Site Haritası
Kamu Spotu

 

 

 

Tanıtım/Bilgilendirme

ATATÜRK FİLMİ 1-2