• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=100001891930624
  • https://twitter.com/Suleymanshen
  • https://www.instagram.com/ders.cografya
  • https://www.youtube.com/@cografyatvsuleymansen
Menü Başlıkları
Tanıtım/reklam




Tanıtım/Bilgilendirme

Tanıtım-Reklam

Takvim

Türkiye'nin Yer Altı Suları

TÜRKİYE YER ALTI SULARI

Türkiye yer altı suları bakımından zengin sayılabilecek bir ülkedir. Karstik arazilerin geniş yer kaplaması, jeomorfolojik yapı ve jeolojik özellikler bu duruma önemli katkı sağlarlar.

YER ALTI SULARI yeraltı sularımızın başlıcaları;

-Fay kaynakları; deprem kuşakları ile paralellik gösteren fay kaynakları özellikle Güney Marmara ve Ege kıyılarında yaygındır. Suları her daim aynıdır, dış etkenlerden etkilenmez. Çeşitli illerde tesisleri olan bu kaynak suları turizm ve sağlık alanında önemli çekim merkezleri oluştururlar. Suları nispeten serin olanlara ılıca, daha sıcak olanlara ise kaplıca denilmektedir. Bir kısım yer altı suları da içerisinde çözünmüş olarak bulunan madenlerden dolayı maden suyu-içme diye adlandırılmaktadır. Fay kaynaklarının bulunduğu bazı iller, İstanbul da bu illerimize eklenmiş durumdadır.

Yalova Bursa Çanakkale Balıkesir Muğla
Denizli Hatay Samsun Afyonkarahisar Ankara
Bolu Erzurum Erzincan Van Ağrı

-Karstik kaynaklar; kalkerli arazilerde yaygındır.içerisinde bol miktarda kireç taşırlar. Antalya, Adana, Kayseri, Erzincan,İzmir de karstik kaynaklara bolca rastlanır.

-Vadi -Yamaç kaynağı; geçirimsiz tabakanın yüzeyi kestiği yerlerde yüzeye çıkar.Yüzey su kaynaklarından çok etkilenirler, yüzey sularının artması azalması bu kaynakların sularında da aynı etkiyi yapar.

-Artezyen kaynaklar;iki keçrimsiz tabaka aralarına sıkışmış  yeraltı sularıdır.Genellikle ova kenarlarında ve vadi tabanlarında bulunurlar. Bu kaynaklar ya sıkışma sonucu basınçla, yada insanların açtıkları kuyular vasıtasıyla yeryüzüne çıkarlar. Malatya,Kayseri,Bursa,Erzincan, Muş, Eskişehir de yaygındırlar.

YER ALTI SULARINDA FAYDALANMA

-Sulama da

-İçme suyu olarak(özellikle Akdeniz Bölgesinin bazı yerlerinde)

-Turizm alanında

-Sağlık alanında

YER ALTI SULARININ OLUŞTURDUĞU YER ŞEKİLLERİ (KARSTİK  ŞEKİLLER)

Karst topoğrafyası karbondioksitli suların, kireçtaşı, jips ve kaya tuzu gibi kayaçlarla(suda kolay çözülebilen kayaçlar) teması sonucu oluşur. Kimyasal bir süreç sonunda oluşan karstik şekillere daha çok Orta ve Batı Toroslar’da rastlanır. Göller Yöresi, Taşeli platosu ve Teke yarımadası karst topografyasına örnektir. İç Anadolu’da  Konya, Sivas, Çankırı ve Kayseri çevrelerinde de karstik şekiller yaygındır. Toroslar ve Konya çevrelerindeki karstik şekiller kalker üzerinde oluşurken Sivas, Çankırı ve Kayseri çevrelerinde jips üzerinde oluşmuştur. Jips üzerinde oluşan polyeler-çukur alanlar kısa sürede tahrip olabilirler ve bundan dolayı pek belirgin değillerdir.

Türkiye’de Karst topografyasının oluşumunda ve gelişiminde etkili olan unsurlar;

Kireçtaşının kalınlığı ve bileşen özelliği; kireçtaşı ne kadar kalın ve ne kadar az bileşenli ise üzerinde karstik şekiller daha çok gelişir.

Yerin yapısal özelliği; tabakaların eğimli, az eğimli olmasının yanı sıra tektonik olarak hareketli olması karstik şekillerin gelişmesine etki eder.

Zaman ve zamanın özelliği; karstlaşmada zamanın(süre olarak)yanında zamaını özeliği de önemli etkendir. Buzul çağında  çukur ve çatlakların buzullarla kaplı olması karstik şekillerin oluşumuna etki etmiştir(buzulların içindeki karbondioksitin fazlalığı).

Tektonik hareketler; özellikle epirojenik ve orojenik hareketlere bağlı olarak oluşan yükselmeler de karstik şekillerin oluşumuna etki yapar.

Lapyalar, Karstik şekillerin en küçüğü olan, kaya yüzeyindeki çözünme sonucu meydana gelen oluk ve oyuklardan oluşan lapyalara karstik yörelerde yaygın olarak rastlanır. Şekillerine göre çatlak lapya, duvar lapya ve oluklu lapya olarak isimlendirilirler. Lapyaların derinliği birkaç cm ile 1-2 m arasında değişir.

Düden, yüzeydeki suların yer altına daldığı düdenlere Batı Toroslar’da ve İç Anadolu’da rastlanır.

Dolin, çözünmeyle meydana gelen, tava biçimindeki (bazen de huni vey asilindir şeklinde) çanaklardan oluşan dolinler, Toroslar’da yaygın olarak görülür. Bolkar, Geyik ve Aladağlarda ve Akseki- Çimiköy civarında sık sık görülürler.

Uvala, birbirine yakın dolinlerin birleşmesiyle oluşan çanaklara uvala denir. Bu tür şekillere daha çok Karaman’ın güneyinde, Mut’un kuzeydoğusunda yer alan Aksıfat Platosu’nda ve Göller Yöresi’nde rastlanmaktadır.

Polye, Karstik şekillerin en büyüğü olan, oluşumunda çözünmenin yanı sıra tektonik olayların da etkili olduğu polyelere daha çok Akdeniz ve Ege’de rastlanır. Tabanları alüvyonlarla kaplı olanlarına karstik ova da denilir. Kestel, Çeltikçi, Gembos, Bozova, Bademağacı, Korkuteli, Elmalı, Avlan ve Muğla ülkemizdeki polyelerin başlıcalarıdır.

Obruk, yer altı mağaralarının tavanlarının çökmesiyle meydana gelen obruklara Obruk Platosu’nda yaygın olarak rastlanır. Kızören, Timraş, Kuruobruk, Çıralıdeniz, Suluobruk, Meyil obruğu bunlardan bazılarıdır. Silifke yakınlarında bulunan Cennet ve Cehennem obrukları turistik bir öneme sahiptir.

Mağaralar, Türkiye’deki karstik şekillerin tipik olanlarından biri de yer altı mağarasıdır. Ülkemizdeki yer altı mağaralarının büyük bir kısmı Toroslar’da yer almaktadır. Damlataş, Dim (Alanya), Narlıkuyu (Mersin), Karain (Antalya), İnsuyu (Burdur), Yarımburgaz (İstanbul), Ballıca (Tokat) ve Karaca (Gümüşhane) mağaraları, ülkemizdeki mağaraların bazılarıdır. Ülkemizde rastlanan karstik şekillerden bazıları da suda çözünmüş materyallerin çökelmesiyle oluşmaktadır. Karstik alanlarda bol miktarda çözünmüş madde içeren suların buharlaşması sonucu karbondioksit ve kalsiyum karbonat açığa çıkmaktadır. Kalsiyum karbonatın çökelmesiyle birikinti şekilleri oluşmaktadır. Mağaraların tavanlarındaki sarkıtlar, tabanlarındaki dikitler, sarkıt ve dikit birleşmesiyle oluşan sütunlar çökelmeyle oluşan birikinti şekilleridir.
ülkemizin önemli mağaralarına bakabilirsiniz

Travertenler, ülkemizdeki tipik travertenlerden biri Antalya Ovası’nda yer almaktadır. Buradaki travertenler basamaklar hâlindedir. En alçaktaki basamakla en yüksekteki basamak arasındaki yükseklik farkı 200 metreyi bulmaktadır. Denizli Pamukkale’deki  ve buraya yakın olan Karahayıt travertenleri ülkemizde turistik değeri olan travertenlerdendir.

 

EK KAYNAKLAR

 

Anasayfa


Yorumlar - Yorum Yaz
Belki bir gün...

Kendin için,ailen için, devlet için ve hatta dünya için daha da önemlisi insanlık için kendini çok iyi yetiştir, geleceğe iyi hazırlan. Zira bunlardan biri, belki bir gün sana ihtiyaç duyabilir. 
            Süleyman ŞEN

VİZYONUMUZ
Dünya'yı bilen, onu önemseyen, barışçıl bireyler yetiştiriyoruz.
MİSYONUMUZ
Görevimiz; rehberi bilim olan, araştıran, sorgulayan, öğrenen ve kendini gerçekleştiren, hoşgörü ve manevi değerleri yüksek, toplumsal çürümeye panzehir olmuş, insanlığın olgunlaşmasını hızlandıran, evrensel değerleri fark etmiş ve içselleştirmiş, yaşanabilir bir dünya taraftarı olan bireylerin yetişmesine katkı sağlamaktır.
Anket
Sizce okul başarısızlığının nedeni nedir?
Hava Durumu
Site Haritası